24 Nisan 2008 Perşembe

YAPRAK, BİBER VE KABAK DOLMASI


Fuar dedim, diyet dedim şimdi de sınav diyorum:)) Bu yıl öss ye tekrar girmek istedim ve kursağımda düğümlenmesini istemediğim için çalışmalara ağırlık verdim. Azıcık sosyal hayattan kendimi çekerek 1,5 ay gibi bir zaman için ders takvimi planladım. Elimden geldiğince bloguma yazı ekleyeceğim ve sizleri de ziyaret edeceğim ama aksamalar olursa şimdiden söylüyorum kusuruma bakmayın. Umarım sınavdan sonra bütün şeker hamuru çalışmalarımı yayınlayabilirim. O kadar çok resim ve yazı var ki birinin düzenleme yapması lazım belki aralarda kaçamak yapıp yayınlarım da...Birşeyi çok iyi biliyorum ki bir kadın hele de anneyse onun yaşamı sadece ailesine yetecek sınırlarda zorlanmamalı...Ben eşime, çocuğuma,evime yetmeye çalışıyorum ama kendim için ne yapabiliyorum bilmiyorum bu sene ego tatmin senesi ve ben o sınavda İSTANBUL TUTTURACAĞIM :)) Destek bekliyorum lütfen..:))artık kek yapar mı gönderirsiniz yoksa börek dolma mı bilmem:))Ayrıca benim gibi sınava girecek diğer blogcu arkadaşlarımla da tanışmak karşılıklı motive olmak istiyorum...Tamam gevezeliğin bu kadarı yeter bu günlük...Herkesin çok iyi bildiği benim de sofradan pek eksik etmediğim dolma tarifini yazayım...
1/2 kg.dolmalık kıyma
2 s.b pirinç
1/2 demet maydonoz
1/2 s.b dan fazla mısırözü yağı
2 tepeleme yemek kaşığı biber salçası
1 tepeleme yemek kaşığı domates salçası
1/2 tatlı kaşığı karabiber
1/2 tatlı kaşığı pul biber
1 çay kaşığı nane
1 yemek kaşığı limon tuzu
1,5 tatlı kaşığı tuz
2 baş rendelenmiş soğan
5-6 diş sarmısak
Bütün malzeme iyice yoğrulduktan sonra temizlenmiş ayıklanmış sebzelerin içine doldurulur. Üzerini geçecek kadar sıcak salçalı su eklenir ve kısık ateşte pişirilir. Herkese afiyet olsun...

20 Nisan 2008 Pazar

PASTA FUARINDAN RESİMLER











































































































Fuar harikaydı, herşey çok güzeldi. Çok değişik modelleme teknikleri öğrendim ve malzeme bulmak bu şekilde çok kolaylaştı. Fuar sayesinde pastanın bir sanat işi olduğunu daha çok anladım.Çocukla gitmek her ne kadar biraz beni zorlasa da onun için de farklı bir ortam oldu. Elimden geldiğince iyi fotoğraf çekmeye çalıştım, zaten bu konuda pek iddialı değilim:)) Umarım beğenirsiniz. Fuardan hemen sonra gittiğim konserle ilgili bilgileri de daha sonra vereceğim. Aynı gün içinde sevdiğim iki etkinlik beni aylarca yetecek mutluluklara saldı. Konser de muhteşemdi tek kelime ile bittim...

18 Nisan 2008 Cuma

LİMONLU KURABİYE













Tam gaz bir şekilde diyete devam ederken arada evdekilere de kıyak yapmak gerekiyor... Bu resimdeki fıstık ta yönetime darbe inebilir korkusuyla yapılmış çok nefis, iştah açıcı bir kurabiye :))
Havaların düzeldiği, yürüyüşün daha rahat yapılabildiği şu günlerde diyetle baş etmek çok kolay. Vücuttaki ağırlık hem ruhsal hem de fiziki bakımdan ortadan kalkmaya başlıyor ve bu daha da bir direnç veriyor insana. Şimdilik 3,5 kg. vermişim 3 kg daha verirsem benden keyiflisi yok valla:))
Bu güzel kurabiye ise resmen uydurma:))Mutfağıma o kadar hasret kalmışım ki yapayım kafadan birşeyler diye girdim nasıl olsa güzel olmaz ben de yemem hesabı :)) Maelesef çok güzel oldu. Bu sefer tatmak için bir tane yedim.Malzemeleri de not etmedim iyi mi:)) Üç gün önce yapmıştım aman çok kolay unutmam demiştim ama unuttum. Şimdi tekrar denemeden tarif vermek istemiyorum yapmak isteyecek arkadaşlar olabilir neme lazım:)) Blog aleminde kim vurduya giden ilk kişi olmayayım :) Şimdi müsadenizle ben bir kenara çekilip yoga tekniği ile tarifi hatırlamaya çalışayım, herkese yürek dolusu sevgiler, saygılar...

11 Nisan 2008 Cuma

ELMALI TURTA

Biliyor musunuz ben bu turtayı sadece koklayabildim :))Oğluşumun ısrarlarına dayanamayıp yaptığım, yaparken de ne olacak iki dilim yerim dediğim ama sonra çekeceğim vicdan azabıbını düşünerek vazgeçtiğim harika bir turta:)) Hatta yiyemediğim için gözümde öyle mükemmelleşti ki anlatamam. Mesela ; aslında pek te aramın iyi olmadığı ama yasak olduğu için süper bir lezzet kılığında dolaşan revani bile çekiciliği ile rüyalarıma girer oldu:))) Neyse ya ben bahsettikçe daha bir fena oluyorum. Hemen tarifimi verip kaybolayım ben :)

2 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 paket oda sıcaklığında margarin
kabartma tozu
vanilin
4-5 su bardağı un

Elmalı harcı için;

5-6 adet elma
5 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı ceviz



Önce elmalı harcı hazırlamak için elmaları rendeleyip derin bir tavada toz şeker ve tarçın ilave ederek pişirin. Elmalar suyunu salıp çekince ocaktan alıp soğumaya bırakın.
Elmalı harç soğurken yumurtalar, margarin, şeker ve vanilyayı hamur yoğurma kabında mikserle çırpın.
Daha sonra bu karışıma un ve kabartma tozu ekleyerek yoğurmaya başlayın ve yumuşak, çok elastik olmayan ve ele yapışmayan bir hamur elde edin.
Hazırladığınız hamur 10 dakika kadar buzdolabında bekletin. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın.
Hamuru buzdolabından alıp biri büyük olacak şekilde iki parçaya ayırın. Büyük parçayı biraz merdaneyle inceltip yağlanmış tart kalıbına ya da borcama elinizle bastırarak kenarları yüksek kalacak şekilde döşeyin.
Üzerine elmalı harcı ilave edip tüm yüzeyi kapatacak fakat yüksek kenarlara temas etmeyecek şekilde yayın. Üzerine dövülmüş ceviz serpin.
Hamurun daha küçük olan diğer yarısını tezgahın üzerinde merdaneyle çok ince olmayacak şekilde açarak bıçakla ya da hamur kesiciyle parmak kalınlığında şeritler kesin ve bu şeritlerle turtanın üzerini sepet şeklinde kapatın. Yüksek kenarlarla şeritlerin uçlarını parmaklarınızla bastırarak birleştirin.
Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında üzeri ve altı kızarana dek pişirin.

9 Nisan 2008 Çarşamba

HAYAT...KAZIM KOYUNCU





Bugün yemeklerden farklı olarak değişik birşey yapmak istedim. Bir insan hem de ne yürekli ...Sevgili Kazım Koyuncu' yu anmak istedim. Hem de en çok sevdiğim şarkısı Hayat ile...Bu şarkının ben de çok önemli bir yeri vardır. Yine çok değer verdiğim abim Tunay Bozyiğit ' in muhteşem şiiriyle sevgili Kazım Koyuncu ' ya eşlik ettiği hepinizi yüreğinizin en görünmeyen kısmından vuracak bir şarkı ile...Öyle bir şarkı ki sevgili Kazım 'ın sesinde ' Hayat ' bulan ve Tunay abimin yüreğinden damlayan acıtan, yaralayan...Bilmiyorum nedendir sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle Kazım Koyuncu' nun Seyduna Türküler' e katılmasının tesadüf olduğu ve albüme ne kadar yakıştığını söylemeden geçemeyeceğim. Arkadaşlarım hepinize şiddetle tavsiye edeceğim Seyduna Türküler ini mutlaka dinleyin, kendinizi bulacaksınız. Şu anda blogumda dinlediğiniz şarkıyı sevgili Kazım Koyuncu yorumluyor şiir ise canım abim Tunay Bozyiğit' e ait...
İşte karşınızda HAYAT...

Not : müziğin sesini açın ve iliklerinize işlemesine izin verin...

4 Nisan 2008 Cuma

MERCİMEKLİ KÖFTE P.D.Ç.S *20*


Miss gibi mercimekli köfte...Hem tahıl hem de yeşillik ihtiyacımızı karşılayabildiğimiz harika bir rejim öğünü :))) Artık her yemeğin kalorisini hesaplamaktan gözlerim fır döndü valla. Ben yemeğin lezzetine ve görünüşüne önem veren bir insan olarak bunlarla ilgilenmek istemiyorum :))Kaloriler, cetveller, tartılar, metreler yok bunlar bana göre değil...Zaten insanın kendisini sevmesi gerek hem ben birazcık tombul olarak ta güzelim ve insanlar beni böyle seviyor:))) diyerek sadece rejimi sabote etmeye çalışıyorum siz bana bakmayın aynen devammm....:))
Köftemizin tarifine gelince çok kolay ;
1 su bardağı kırmızı mercimek
2 su bardağı ince bulgur
2 baş kuru soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı pulbiber
1 çay bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı domates salçası
1 demet maydanoz
6-7 sap yeşil soğan
1,5 tatlı kaşığından az tuz
İlk önce mercimeği yaklaşık 1 litre suda haşlıyoruz ve henüz suyu bitmeden derin bir kabın içindeki bulgurun üzerine aktarıp ağzını da kapadıktan sonra en az 40 dk. bekletip şişiriyoruz. Soğanları yemeklik doğrayıp sıvıyağda iyice ölene kadar kavuruyoruz, salçayı ve baharatlarımızı da ekledikten sonra bir bardak su koyup bir iki kez kaynatıyoruz. Karışımı bulgurlu malzemeye ekleyip ağzı kapalı olarak biraz daha dinlendiriyoruz. Maydonoz ve yeşil soğanı da istediğimiz gibi doğradıktan sonra kaptaki karışıma tuz ilave ediyoruz ve iyice yoğurduktan sonra yeşilliklerimizi de ekleyip biraz daha yoğuruyoruz. Elimizde şekillendirdiğimiz köftecikleri lüp lüp yutuyoruz:))) Afiyet olsun...
Porselen demilk çay ssati etkinliğine beni de davet eden arkadaşım www.mucizembenibul.blogcu.com arkadaşıma da teşekkürlerimi sunarım...